Kayseri’de Gezilecek Yerler
Kayseri’de Gezilecek Yerler Listesi
Kayseri’ye yolunuz düşerse Kayseri’de gezilecek yerleri ve tarihi yerleri sizler için derledik.
Kapadokya Bölgesi’nin sınırları içerisinde bulunan Kayseri, yıl boyunca binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır.
Bu sayfamızda sizlere Kayseri’nin gezilecek yerlerinden ve tarihi mekanlarından bahsedeceğiz. Eğer yakın bir zamanda Kayseri’nin gizli güzelliklerini keşfetmeye karar verdiyseniz, yazımızın okumaya devam edin…
Kaleler: Köklü geçmişiyle görenlerin beğenisini kazanan bu güzel şehirde gezebileceğiniz tarihi yapı oldukça fazla… Özellikle kale yapıları bir şehrin en eski dönemlerinin izlerini taşıyan yapılar arasındadır. Kayseri Kalesi,Develi Kalesi, Melikgazi Kalesi ve Akkışla Kalesi ise Kayseri’deki günlerinize dahil edebileceğiniz tarihi dokulardan sadece birkaçıdır.
Kümbetler, Camiler, Medreseler: Hasbek Kadı Kümbeti, Beşparmak Kümbeti, Alaca Kümbet, Sırçalı Kümbet, Döner Kümbet, Yaman Dede Camii, Bürüngüz Camii, Gülük Camii, Karamustafapaşa Külliyesi, Köşk Medrese, Avgunlu Medresesi, Sahabiye Medresesi, Hacı Kılıç Medresesi ve Hunat Hatun Medresesi Kayseri’nin tarihine ışık tutan yapılar arasında. Tatil sürenize göre listenize dilediğiniz mekanları dahil edebilirsiniz.
Müzeler: Kayseri’nin tarihi parçalarının ve kültürel değerlerinin bir arada bulunduğu müzeler de gezi listenizde mutlaka yerini almalı. Kayseri’yi yakından tanıyacağınız müzeler arasında Melikgazi’deki Kayseri Atatürk Evi, Merkez ilçesindeki Kent ve Mimarsinan Müzesi, Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi, Ahi Evran Müzesi, Melikgazi’deki Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi ve Kayseri Arkeoloji Müzesi’dir.
Vadiler ve Yaylalar:Hiç şüphesiz ki Kayseri’nin doğasının büyük bir bölümünü vadileri ve yaylaları oluşturuyor. Tatilinizde yapacağınız gezilere; Talas’taki Derevenk Vadisi’ni, Tomarza’daki Berçin Yaylası’nı, Çavuşağa Köyü’ndeki Barsama Vadisi’ni, Aladağlar Milli Parkı içerisindeki Hacer Vadisi’ni, Yeşilhisar’daki Soğanlı Vadisi’ni de dahil edebilirsiniz.
Kayseri gezinizin en huzurlu saatlerini Kocasinan’daki Şeker Gölü’nde, Yahyalı’daki Kapuzbaşı Şelalesi’nde ve Palas Tuzla Gölü’nde geçirebilirsiniz. Gizemli bir yolculuk isteyenlere ise Melikgazi’de yer alan Ağırnas Yeraltı Şehri’ni önerebiliriz.
Erciyes Kayak Merkezi ise şehrin kış turizmi için oldukça önemli olup, kış aylarında Kayseri’de olacaklara güzel bir alternatif olacaktır.
Kayseri Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Kayseri Atatürk Evi
Kayseri-Melikgazi’de Cumhuriyet Mahallesi içerisinde bulunan İmamzade Raşit Ağa Konağı, günümüzde Atatürk Evi ve Müzesi olarak düzenlenip hizmete açılmıştır.
İmamzade Raşit Ağa Konağı, 19. yüzyılda inşa edilmiş olup, döneminin günümüzdeki sayılı mimari eserlerinden biridir. 1978 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılan konak, restorasyon çalışmalarının ardından Atatürk Evi olarak düzenlenmiştir.
Atatürk Evi yapılmasının en büyük sebebi, SivasKongresi’nin ardından 19 Aralık 1919 tarihinde Kayseri’ye gelen Atatürk’ün İmamzade Raşit Ağa Konağı’nda misafir olmasıdır.
Atatürk Evi, sahip olduğu el işçiliğiyle şehre gelenlerin ziyaret durakları arasında mutlaka olmalı.
Şeker Gölü
Kayseri-Kocasinan’da bulunan Şeker Gölü, hem doğasıyla hem de tarihi değeriyle muazzam bir manzaraya sahiptir.
Keykubat Dağı eteklerinde bulunan Şeker Gölü, eski dönemlerde Keykubat Gölü olarak adlandırılıyordu. Fakat günümüzde şeker fabrikasının arazisi içerisinde kalması, isminin de Şeker Gölü olarak anılmasını sağlamıştır. Gölün güneybatısında I. Alaaddin Keykubat’ın kendisi için yaptırdığı bir köşk bulunmakta. Son zamanlarda belediye tarafından köşkün turizme kazandırılması için çalışmalar devam ediyor.
Hasbek Kadı Kümbeti
Hasbek Kadı Kümbeti, Kayseri’nin şehir merkezine yakın olan Hastane Caddesi üzerinde bulunuyor.
Selçuklu döneminin en eski kümbetlerinden biri olan Hasbek Kadı Kümbeti, 1184-1185 yılları arasında yapılmıştır. Bu bilgiyi günümüze gelen kitabesinden öğrenmekteyiz. Yapının mimarisi sekizgen planlı olup, üzerindeki konik çatı da sekizgen bir şekle sahiptir. Kümbetin içerisindeki sandukalar ne yazık ki günümüze kadar ulaşamamıştır. Kayseri’nin şehir merkezinde yer almasından dolayın çok fazla ziyaret edilmektedir.
Derevenk Vadisi
Kayseri-Talas’taki Derevenk Vadisi, yerleşim alanlarına çok fazla yakın olmasına rağmen çok fazla bilinmeyen, bilinse de gezilmeyen bir bölgedir. Çünkü, vadiye gidebilecek düzgün bir yol olmamakla birlikte araç trafiğine kapalı bir yerdir. Sadece yürüyüş yapacaklar için ideal olup, keşif yolculukları yapanlara ev sahipliği yapar.
Derevenk Vadisi, Talas ve Tavlusun Köyleri arasında uzanmakta. Dik yokuşlar, uçurum kenarından devam eden patikalar macerayı sevenlere hitap eder. Zorlu bir yolculuk olsa da sunduğu manzaralarla hayran bırakır kendine.
En iyisi, Kayseri’deki keşif yolculuklarınıza biraz heyecan katmak istiyorsanız Derevenk Vadisi’ni ziyaret etmelisiniz. Yanınıza alacağınız fotoğraf makinesiyle uçsuz bucaksız gibi görünen vadinin her noktasını ölümsüzleştirmeyi de sakın unutmayın.
Berçin Yaylası
Kayseri’nin Tomarza ilçesine gizlenmiş güzelliklerinden biri olan Berçin Yaylası, çok fazla bilinmeyen bir bölge değil esasında. Fakat yaylanın çevresindeki halkın yaşamları, kültürleri o kadar farklı ve güzel ki, yaylayı duyan ve gelen gezginler trekking yaparken değişik hayatlara da tanık olmanın heyecanını yaşar.
Berçin Yaylası, Dadaloğlu Kasabası’da bulunmakta. Yaylanın ismi belli dönemlerde Peçin, Perçin, Beçin olarak değişmiş. Günümüzde Berçin olarak anılmakta.
Berçin Yaylası’nda her yıl Dadaloğlu Şenlikleri düzenlenmekte. Bu şenliğin yapılmasının amacı Avşarlar’ı bir araya getirip tanıştırmak ve kaynaştırmaktır. Şenlikler genellikle Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştiriliyor.
Siz de yeni yerler keşfetme heyecanını hala içinizde taşıyorsanız ve sıradaki rotanızda Kayseri varsa, Berçin Yaylası’nı muhakkak görmelisiniz.
Beşparmak Kümbeti
Kayseri-Erkilet yolu üzerinde bulunan Beşparmak Kümbeti, her ne kadar tarihi hakkında pek fazla bilgi vermese de şehrin en görülesi eserlerinden biridir.
Kümbetin Anadolu Selçuklu döneminde inşa edildiği tahmin edilmekte olup, 13. ve 14. yüzyılla tarihlendirilmektedir. İki katlı bir yapıya sahip olan kümbetin üst katı mescit olarak kullanılmıştır.
Günümüzde Erkilet yolu üzerindeki Askeri lojmanlarının arsasında bulunan kümbete ulaşmak çok da zor değil. Siz yeter ki Kayseri yolculuğunuzda sadece yarım saatinizi bu tarihi yapıya ayırmaya karar verin.
Barsama Vadisi
Doğal güzellikleriyle göz kamaştıran Barsama Köyü (şimdiki ismi Çavuşağa Köyü), Kayseri-Sivas yol ayrımına gelmeden 1 kilometre geride bulunmaktadır.
Köyün hemen sağında uçsuz bucaksız bir vadi görünür. Köyle aynı ismi taşıyan Barsama Vadisi, doğa fotoğrafları çekmeye bayılanlar için eşsiz bir bölge. Barsama Vadisi’ni uzun uzun gezmenize gerek yok. Belli bir yerde durarak vadinin bütün güzelliğine rahatlıkla şahit olabilirsiniz.
Vadinin ve aynı zamanda köyün ismi olan Barsama kelimesinin nereden geldiği bilinmiyor; fakat Kültepe Örenyeri’ndeki tanıtım levhalarında Kral Warsama ismi geçiyor. İsmi geçen kralın Barsama Köyü ile ilgisi ise çok fazla bilinmiyor.
Sizlere dememiz o ki, Barsama Vadisi tüm güzelliğiyle belli noktadan görülebilen bir yer. Sadece güzel bir manzarada zaman geçirmek isteyen ve doğa fotoğrafı çekenler için kesinlikle bulunmaz bir nokta.
Alaca Kümbet
Alaca Kümbet, Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yer alıyor.
Şehrin simgelerinden biri olan bu tarihi yapı, kitabesindeki bilgiye göre 1280 yılında Emir Cemaleddin bin Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Kümbetin yapımında kesme taş kullanıldığı görülmektedir. Mimarisi kare planlıdır ve kümbetin üzerinde piramit şeklinde bir külah bulunmaktadır. Kümbetin giriş kapısı kuzey yönündedir. Alaca Kümbet, Kayseri-Melikgazi gezinize dahil olabilecek mekanlardan biri. Kümbete sadece yarım saatinizi ayırabilirsiniz.
Agias Prokopis Kilisesi
Mimar Sinan’ın doğduğu yer olan Ağırnas Kasabası, keşfedilmeyi bekleyen birçok mekana sahiptir. Kayseri-Melikgazi’ye bağlı olan kasabanın yeraltı şehri, çeşmeleri ve kiliseleri ile turizmi hareketlendirmektedir.
Bu sayfamızda sizlere Agias Prokopis Kilisesi’nin tarihinden ve mimari özelliklerinden bahsedeceğiz. Kilise, 1857 yılında inşa edilmiştir. Belli dönemlerde sürekli tahrip olmuş ve belli bir dönem belediyenin deposu olarak kullanılmıştır. Yakın bir zamanda ise geniş kapsamlı bir restorasyon yapılıp, kilise yenilenmiştir.
Kasabaya gelen turistlerin gezi mekanları arasında artık yeni görüntüsüyle Agias Prokopis Kilisesi de bulunuyor.
Ağırnas Yeraltı Şehri
Kayseri-Melikgazi’de bulunan Ağırnas Kasabası, geçmişinden günümüze taşıdığı birçok kalıntıya sahiptir.
Hristiyanlığın ilk kabul edildiği dönemlere ait olan kiliseler ve çeşmeler görülmeye değer bir niteliktedir. Ağırnas Kasabası aynı zamanda Mimar Sinan’ın doğduğu yer olarak bilinmekte.
Kasabanın en keyifli ve bir o kadar merak dolu gezi yerlerinden biri Ağırnas Yeraltı Şehri’dir. Aşağı Pınar mevkiinde olan yeraltı şehri, milattan önceki yıllarla tarihlendirilmektedir. Aynı zamanda kasabadaki diğer kalıntılar gibi ilk Hristiyanlık dönemi eserlerinden biridir.
Mağara turizmi açısından önemli bir nokta olan yeraltı şehri, yıl boyunca sürekli olarak ziyaret edilmekte.
Yaman Dede Camii
Kayseri-Talas’ta bulunan tarihi bir ibadet mekanıdır Yaman Dede Camii.
İlk yapıldığı dönemde (1886) Sultan Abdülhamit izni ile kilise olarak inşa edilmiştir. Fakat bazı kaynaklar Sultan Abdülhamit’in döneminde Metropolit İonnis tarafından yaptırıldığı bilgisi var. Panaya isimli bu kilise 1925 veya 1926 yılında mülkiyetinin devredilmesi ile camiye çevrilmiştir. Camiye çevrildikten sonra belli bir dönem boş kalmış ve harap bir hale gelmiştir. Daha sonra bu tarihi yapıtta yeni onarımlar yapılmış ve ibadete tekrar açılmıştır.
Tablakaya Mahallesi’nde yer alan Yaman Dede Camii’nin dış mimarisi muazzam bir güzellikte olsa da iç mekanı pek fazla bakımlı değil. Yeni ve kapsamlı bir tadilatla iç mekan da dış cephesi kadar güzelleşebilir. Cami, günümüzde ibadete açık olup, turistik gezilere de ev sahipliği yapmakta.
Hacer Vadisi
Türkiye’nin benzersiz bir alanı olan Hacer Vadisi, hem sahip olduğu bitki örtüsüyle hem de vadi boyunca sıralanmış dik yamaçlarıyla akılları baştan alacak bir güzelliğe sahip.
Aladağlar Milli Parkı içinde yer alan vadi aynı zamandaKapuzbaşı Şelalesi’ne de oldukça yakın. Vadinin içerisindeki aynı isimli orman, ülkemizin en iyi post ormanı olarak kabul edilmekte…
Bölgeyi önemli kılan etkenler arasında yaban hayatının var olması ve helikopter iniş ve çıkışların gerçekleştiği bir pistin olmasıdır.
Hacer Vadisi’ne ulaşım çok zor olduğu için çevre bölgelerde yaşayan halk pek fazla bilmez vadiyi, bilenler de çok gitmez ulaşım zor diye. Sadece ismini duymuş ve merak etmiş dağcılar tarafından ziyaret edilir. Bölge trekking sporuna elverişli olduğu için yeni keşif noktaları arayanlara hitap etmekte.
Soğanlı Vadisi
Ülkemizin doğal güzelliklerini ve tarihi dokularını en iyi yansıtan şehirlerimizden biridir Kayseri. Bu şehirde adım adım gezerken sürekli yeni yerler keşfetmenin heyecanı yaşanır.
Kayseri’nin turizm bölgelerinden biri olan Soğanlı Vadisi şehre gelen turistlerin ilgi odağı durumunda… Vadide çok sayıda kaya kilisesi bulunmak olup, buradaki mağaralar evlerle iç içe girmiştir. Bölgedeki kaya kiliselerinin tarihi M.S. 4. yüzyılla tarihlendirilmektedir.
Tarihleri arası keyifli bir yolculuk yapmak isteyenler için ideal bir keşif rotası olan Soğanlı Vadisi, baştan sona farklı bir coğrafya sunuyor.
Soğanlı Vadisi nerede diye merak ediyorsanız eğer; hemen yol tarifini verelim. Yeşilhisar ilçesinin girişinden 15 kilometrelik bir yol ile vadiye ulaşabilirsiniz.
Bürüngüz Camii
Yakın bir tarihte yapılan Bürüngüz Camii, Kayseri’nin en büyük cami yapılarından biridir. Halk arasında İki Kapılı Camii olarak da adlandırılmaktadır.
1977 yılında Refik Bürüngüz tarafından inşa edilen cami, klasik bir mimariye sahiptir. Yapının üzeri büyük bir kubbeyle örtülmüş olup, mimarisindeki cam işçiliği görülmeye değer detaylar arasında olup, kubbesinin süslemeleri de oldukça dikkat çekicidir. Bu görkemli cami ibadete açık olup, turistik ziyaretler de yapılabilmektedir.
Gülük Camii
Büyük bir külliye topluluğunun parçası olan Gülük Camii,Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde bulunmakta…
Caminin Danişmentliler tarafından inşa edildiği bilinmekte olup, cami dışında külliyenin medresesi de günümüze kadar sağlam gelebilmiştir. Gülük Camii’nin kitabesi bulunmamakla birlikte, taç kapısına sonradan eklenen kitabeye göre 1211 yılında Yağıbasan Mahmut kızı Atsız Elti Hatun tarafından onarıldığı öğrenilmektedir. Cami, 1334 yılında yaşanan bir depremde büyük zarar görülmüş ve 1335 yılında Alemuddin oğlu Külek tarafından tekrar onarılmıştır.
Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde yer alan cami, şehrin önemli tarihi eserlerin başında gelmekte.
Akkışla Kalesi
Kayseri-Akkışla ilçesinde yer alan ve bulunduğu yerden ismini alan Akkışla Kalesi, şehrin gezi duraklarından biridir.
Kitabesinin olmaması, yapım tarihi ve kim tarafından yaptırıldığı hakkın kesin bir bilgi vermiyor. Kalenin sadece duvar kalıntıları günümüze kadar gelememiştir. Kale, özellikle Roma döneminde aktif olarak kullanılmıştır. Çevresinde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda çivi yazılı tabletler, mühürler, çanak ve çömlekler gün yüzüne çıkarılmıştır. Çıkarılan eserler Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte.
Bayramhacı Kaplıcası
Kayseri-Kocasinan’da bulunan Bayramhacı Kaplıcası, hem kendi yöresinden hem de çevre illerden sürekli ziyaret edilmektedir.
Bayramhacı Kaplıcası 1950 yılından bu yana ilgi görmeye devam etmekte olup birçok rahatsızlığa şifa olmaktadır. Bronşit, mide, karaciğer, bağırsak, bağsur, solunum yolları ve kadın hastalıklarına iyi geldiği bilinen kaplıca, Kayseri’de mutlaka uğramanız gereken duraklardan biridir.
Kara Mustafa Paşa Külliyesi
Kayseri’de yer alan Karamustafapaşa Kervansarayı kolay bir ulaşım yoluna sahiptir.
İncesu ilçesinde yer alan kervansaray, yakın bir zamanda restore edilmiş ve yenilenmiştir. Bu durum kervansaraya yapılan ziyaretleri de arttırmıştır. Yapı, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından 1660 yılında inşa edilmiştir. Medrese, cami, tabhane ve hamam bölümlerinde oluşuyor. Kervansarayı gezmeye başladığınız an fotoğraf çekmeye bir an önce başlamak isteyeceksiniz.
Palas Tuzla Gölü
Yeni yerler keşfetmeye, doğanın içindeki farklı cennetlere şahit olmayı seven bir gezginseniz eğer, sizleri Kayseri il sınırında bulunan Palas Tuzla Gölü’ne davet ediyoruz.
Doğasıyla ve benzersiz atmosferiyle görenleri büyüleyen Palas Tuzla Gölü, Palas Ovası’nın en güzel parçalarından biridir. İl merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan göl, ovanın batısında yer alır. İnsan elinin bozamadığı bu bölge, 1993 yılında 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir. Doğal güzelliği kadar tarihiyle de dikkat çeker göl.
Gölün çevresinde ilk yerleşim M.Ö. 2000 yılından olmuştur. Ardından Hititler, Dulkadiroğulları ve Osmanlı’nın yerleşim alanı haline gelmiştir.
Çok geçmeden Palas Tuzla Gölü’nün güzelliğine şahit olmalısınız.
Köşk Medrese
Kayseri’nin gezi alanları arasındaki Köşk Medrese, yıl içerisinde birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Köşk Medrese, Eratna Beyliği’ni kuran Aleaddin Eratna tarafından yaptırılmıştır. Aleaddin Eratna bu yapıyı eşi Suli Paşa Hatun’a ithaf etmiştir. Medresenin içerisinde kümbet bulunur. Kümbetin içerisinde Aleaddin Eratna ve ailesi yatmaktadır. Köşk Medrese, ilk yapıldığı dönemde tekke olarak inşa edilmiştir. Günümüzde ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir aşevidir.
Köşk Medrese’nin dışında gezebileceğiniz yerler arasında; Kültepe Örenyeri, Sırçalı Kümbet, İmamkulu Anıtı,Gereme Harabeleri, Sahabiye Medresesi de bulunmaktadır. Kayseri gezinizde keşfedeceğiniz çok nokta olacak.
Sırçalı Kümbet
Kültepe Örenyeri’yle, Erdemli Harabeleri’yle, Sahabiye Medresesi’yle ve diğer tarihi mekanlarıyla her yıl turistler tarafından ziyaret edilen Kayseri, sunduğu gezi alanlarıyla uzun bir yolculuğa sizleri davet ediyor.
Eğer yakın bir zamana Kayseri’ye gitmeyi planlıyorsanız Sırçalı Kümbet’in tarihi dokularına şahit olmanızı öneririz. Ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi bulunmayan Sırçalı Kümbet, ismini külahında bulunan firuze çinilerden almıştır. Kümbet, il merkezinde bulunmaktadır. Talas yolu üzerinde olup ulaşımı oldukça kolaydır. Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmasa da 14. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Sırçalı Kümbet çok uzun yıllar harap bir durumda kalmış olsa da 1940 yılında restore edilerek günümüzdeki halini almıştır. Şehrin mistik atmosferine eşlik eden Sıralı Kümbet’i mutlaka ziyaret etmelisiniz.
İmamkulu Anıtı
Kayseri’de bulunan İmamkulu Anıtı, çok fazla turist tarafından ziyaret edilmese de tarihi değeriyle şehrin önemli eserleri arasındadır.
Anıt, Tomarza ilçesine bağlı olan İmamkulu Köyü sınırları içerisindedir. Anıtın üzerinde üç dağ tanrısı betimlenmiştir. Bu üç dağ tanrısı bölgedeki dağları sembolize etmektedir.
İmamkulu Anıtı, bulunduğu doğal güzelliğin arasında keşfedilmeyi bekliyor. Kayseri gezinize İmamkulu Anıtı’nı ekleyebilir, şehrin pek bilinmeyen tarihi değerlerini keşfedebilirsiniz. Kültepe Örenyeri, Erdemli Harabeleri ve Avgunlu Medresesi sayfalarımızı tıklayarak Kayseri’deki tarihi mekanlar hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Erdemli Harabeleri
Kayseri’nin tarihi alanlarından biri olan Erdemli Harabeleri, Yeşilhisar ilçesine bağlı olan Erdemli Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Buradaki doğal güzelliğe eşlik eden manastır, kilise ve kaya mekanlar sizleri uzun ve bir o kadar keyifli bir yolculuğa çıkaracak.
Bölge Kayseri il merkezine 69 kilometre uzaklıktadır. Harabelerde, Erciyes Üniversitesi tarafından kazı çalışmaları yapılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda bölgenin Bizans döneminde önemli bir yerleşim merkezi olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Erdemli Harabeleri bir vadinin içerisinde yer alır ve burada 11 kilise bulunmaktadır. Kilise Camisi, H. Nikolaos Kilisesi ve Şapeli, Mikhael Kilisesi, Kırk Martir Kilisesi, Tek Nefli Kilise, Saray Manastırı Kilisesi, Ayı Kilisesi, Oniki Havari Kilisesi, H. Eustathios Kilisesi, bu kilise topluluğunu oluşturur. Kayseri’de bulunan ve açık hava müzesi niteliği taşıyan Erdemli Harabeleri tarih kokan atmosferiyle sizleri bekliyor. Kültepe Örenyeri’ni ve Gereme Harabeleri’ni de ziyaret edeceğiniz yerlere dahil etmeyi unutmayın.
Avgunlu Medresesi
Kayseri şehir merkezinde bulunan Avgunlu Medresesi, Mimar Sinan Parkı içerisinde yer almaktadır. Ulaşımı oldukça kolaydır. Orta Mahalle’de bulunan Çifte Medrese’nin doğusunda kalmaktadır. Yakınında Şifaiye Medresesi de bulunmaktadır.
Avgunlu Medresesi’nin yapımı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Fakat 13. yüzyılda yapıldığına dair tahminler vardır. Avgunlu Medresesi, günümüze kadar sağlam gelmeyi başarmış ve şu anda kitapçı olarak hizmet vermektedir. Kayseri’de geçirdiğiniz günlere Avgunlu Medresesi’ni dahil edip hem tarihi bir yapıyı inceleme şansını hem de kitap dünyasının içinde zaman geçirme fırsatını yakalayın. Bu arada Kent ve Mimarsinan Müzesi’ni ve Ahi Evran Müzesi’ni gezmeyi unutmayın.
Sahabiye Medresesi
Kendi döneminin en önemli ilim merkezleri arasındaki Sahabiye Medresesi, Kayseri’nin büyük bir tarihine tanıklık etmiş yapılardan biridir. Özellikle taç kapısının taş işçiliği dikkatleri üzerine çekmektedir. Tıpkı Hacı Kılıç Medresesigibi…
Medrese, 1267 yılında Selçuklu vezirlerinden Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından inşa ettirilmiştir. Ulaşımı da oldukça kolaydır. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunduğu için kolay bir ulaşıma sahiptir. Sahabiye Medresesi, Sahip Ata Medresesi olarak da adlandırılmaktadır. Kayseri’nin birbirinden etkileyici medrese topluluğu arasındaki Sahabiye Medresesi’nin ardından uzun bir tarih yolculuğu sizleri bekliyor.
Kültepe Örenyeri, Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi, Gereme Harabeleri, Melikgazi Kalesi ve diğer tarih kokan mekanlar tüm yaşanmışlıklarıyla ziyaretleriniz bekliyor olacak.
Hacı Kılıç Medresesi
Kayseri şehir merkezinde bulunan Hacı Kılıç Medresesi, Selçuklu dönemi eserlerinden biridir. Şehirdeki birçok tarihi medrese arasında bulunan Hacı Kılıç Medresesi’nin taç kapısı dantel gibi işlenmiş görüntüsüyle herkesi büyülüyor.
Eğer bir gün Kayseri’ye yolunuz düşerse, Hacı Kılıç Medresesi’ni ziyaret etmenizi öneririz. Medrese, hicri takvime göre 647 yılında Ebu’l-Kasım bin Ali Tusi tarafından yaptırılmıştır. Yapı, şehir merkezindeki İstasyon Caddesi üzerinde bulunduğu için ulaşımı oldukça kolaydır. Kayseri gezinize dahil edebileceğiniz Hacı Kılıç Medresesi’nin ardından ziyaret edebileceğiniz çok yer olacak.
Kültepe Örenyeri, Hunat Hatun Medresesi, Gereme Harabeleri, Ahi Evran Müzesi, Kent ve Mimarsinan Müzesisayfalarımızı tıklayarak şehrin gezi noktaları hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Kent ve Mimarsinan Müzesi
Kadir Has’ın katkılarıyla kurulan Kent ve Mimarsinan Müzesi, 2003 yılında hizmete girmiştir. Açıldığı bu yandan ücretsiz olan Kent ve Mimarsinan Müzesi, haftanın her günü ziyaretçilere kapılarını açık bırakıyor.
Dijital müze ve bilgi merkezi konumunda olan bina 6 katlıdır. Giriş kat Kent Müzesi, birinci kat Mimarsinan Müzesi olarak hazırlanmıştır. Diğer katlarda ise; yönetim katı, cafe ve restoran bulunmaktadır. Kent ve Mimarsinan Müzesi, hem bir gezi alanı hem de bir dinlenme alanıdır. Kent Müzesi’ni gezerken takacağınız kulaklıkla önüne geçtiğiniz her monitör hakkında dilediğiniz dilden bilgi alabiliyorsunuz. Mimar Sinan Müzesi’nde ise; koca Sinan’ın eserlerinin maketleri sergilenmektedir. Burada Mimar Sinan ile ilgili sunumlar da dinleyebilirsiniz.
Kayseri’nin keyifli gezi alanlarından biri olan Kent ve Mimarsinan Müzesi, listenize dahil olması gereken yerler arasındadır. Müzeyi gezdikten sonra üst katlardaki cafe restoranlarda dinlenebilir ve günün keyfini çıkarabilirsiniz.
Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi
Önemli bir bilim ve sanat merkezi konumunda olanKayseri, tarihi mekanlarıyla, doğal güzellikleriyle ve müzeleriyle turistler tarafından sürekli olarak ziyaret edilmektedir. Şehirde gezmenizi önereceğimiz çok yer olacak.
Şimdi sizlere Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi’nden bahsedeceğiniz. Müze binası şifahane olarak inşa edilmiştir. Sultan I. Gıyasedin Keyhüsrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe’nin isteği üzerine yapılmıştır. Gevher Nesibe’nin ölüm döşeğinde abisinden istediği şifahane 1206 yılında hizmete açılmıştır. Şifahane, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Müzede sergilenen bölümler arasında; Gevher Nesibe Eyvanı, Atatürk ve Askeri Hekimleri, Kışlık Dersane, kütüphane, Selçuklu kıyafetleri, adli tıp tarihi, dişçilik tarihi, eczacılık tarihi, ameliyathane ve cerrahi aletler bulunmaktadır.
Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi, Çifte Medrese’de ziyarete açıktır. Kayseri tatilinizde mutlaka ziyaret duraklarınız arasında olmalı. Bünyan Ulu Cami, Ahi Evran Müzesi, Döner Kümbet, Kültepe Örenyerisayfalarımıza tıklayarak şehrin diğer gezilecek yerleri hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Ahi Evran Müzesi
Türkiye’nin ilk esnaf ve sanatkârlar müzesi olan Ahi Evran Müzesi, Kayseri’de bulunmaktadır. Müzede; unutulmaya ve kaybolmaya yüz tutmuş birçok zanaat eşyaları sergilenmektedir.
Müzenin tam ismi, Ahi Evran Zaviyesi Esnaf ve Sanatkârlar Müzesi’dir. Müze binası, Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilip ziyarete açılmıştır. Müze, haftanın her günü 08:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilmektedir. Müzedeki eşyalar, çeşitli mesleklere ait araç ve gereçler, aynı zamanda Ahi Evran’ın kullandığı deri terbiye taşı görebileceğiniz eserler arasındadır. Kayseri’nin tarihine ve doğal güzelliğine tanıklık etmek için yapacağınız yolculuğa Ahi Evran Müzesi’ni mutlaka dahil etmelisiniz. Diğer taraftan Döner Kümbet’i ve Kültepe Örenyeri’ni ziyaretlerinize eklemeyi unutmayın.
Gereme Harabeleri
Gereme Harabeleri, yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen noktalarından biridir.
Kayseri’de bulunan Gereme Harabeleri, Erciyes Dağı’nın güney eteklerinde yerini almıştır. Eski adı Spistra’dır ve ikonklastik dönemde kurulan bir yerleşim alanıdır. Bölgede birçok medeniyet hüküm sürmüştür. İlk yerleşen medeniyetler sırasıyla Proto Hititler, Hititler, Asurlar, Frigyalılar, Romalılar’dır. Bölgeye en son ise Bizanslar yerleşmiştir. Kayseri gezinizde Gereme Harabeleri arasında keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz.
Tarihi dokular eşliğinde yapacağınız Gereme yolculuğunun ardından şehirde gezilecek diğer yerleri görmek için yola koyulabilirsiniz. Döner Kümbet, Hunat Hatun Medresesi, Melikgazi Kalesi, Bünyan Ulu Cami, Kültepe Örenyeri sayfalarımızı tıklayarak şehrin diğer gezi alanları hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Bünyan Ulu Cami
Şehir şehir dolaşıp, ülkemizin tarihi dokularına şahit olmaya bayılan bir gezginseniz ve rotanızı bu defa Kayseri’ye çevirdiyseniz, bu şehir sizlere unutulmayacak gezi yerleri sunacak. Şehrin gezilecek yerleri hakkında bilgi edinmek için Kültepe Örenyeri, Soğanlı Harabeleri, Döner Kümbet, Melikgazi Kalesi, Hunat Hatun Medresesisayfalarımızı tıklayabilirsiniz.
Kayseri’de ziyaret edeceğiniz yerler arasında tarihi dokularıyla göz dolduran Bünyan Ulu Cami mutlaka olmalıdır. İlhanlı döneminde valilik yapan Emir Zahireddin Mahmud tarafından yaptırılan caminin mimarı Kaluyan’dır. Cami, Bünyan ilçesine bağlı olan Cami-i Kabir Mahallesi’nde yer almaktadır. Caminin kapısındaki taş işçiliği göz doldurmakta olup, kapıya Tövbe suresinin 18. ayeti işlenmiştir. Bünyan Ulu Cami’ni gezinize dahil etmenizi öneririz.
Merzifonlu Çarşısı
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından 1160 yılında yapılan bir külliyenin parçasıdır Merzifonlu Çarşısı. Külliye; medrese, cami, kervansaray, tabhane ve hamamdan meydana gelmektedir.
Merzifonlu Çarşısı’ndaki dükkanların birkaçı kullanılmaktadır. Çarşıda geleneksel el sanatı olan semer üretilmektedir. Fakat semerlerin kullanımı günümüzde azalma gösterdiği için turistik eşya olarak satışı yapılıyor. Merzifonlu Çarşısı’nı Kayseri gezinize dahil edebilirsiniz. Tarihi dokular arasında yapacağınız yolculuğa küçük dükkanlara hayat veren esnaflar ve ürettikleri eşyalar dahil olacak.
Şehirdeki diğer tarihi dokular hakkında bilgi edinmek için, Melikgazi Kalesi, Döner Kümbet, Kültepe Örenyeri,Soğanlı Harabeleri sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.
Melikgazi Kalesi
Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde bulunan Melikgazi Kalesi, aynı ismi taşıdığı köyün sınırları içerisindedir. Kale, Zamantı Kalesi olarak da adlandırılmaktadır. Kale, esasında Zamantı ve Elbistan yollarının kontrolünü sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.
Melikgazi Türbesi’ni yakınındaki tepelik alanda bulunan Melikgazi Kalesi Danişmentli, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde aktif olarak kullanılmıştır. Kale, bulunduğu köye hakim bir tepededir ve güzel bir manzaraya sahiptir. Kale kalıntılarının incelenmesinin ardında; yapımında kesme kırmızı ve beyaz taş kullanıldığı anlaşılmıştır. Selçuklu döneminde yenilenen kaleye yeni eklemeler yapılmıştır.
Kayseri gezinizde görmenizi önerdiğimiz yerler arasındaki Melikgazi Kalesi, tarihi dokularını gözler önüne sermeye devam ediyor. Kayseri günlerinizde Kültepe Örenyeri, Hunat Hatun Medresesi, Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi ve Döner Kümbet ziyaret duraklarınız arasında mutlaka olmalı.
Develi Kalesi
Tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmayan Develi Kalesi, yapılan araştırmalar sonrasında Bizans döneminden önce inşa edildiği ortaya çıkarılmıştır.
Kayseri’nin büyük bir tarihi sürecine tanıklık eden Develi Kalesi, günümüzde maalesef ki harap bir haldedir. Buna rağmen hala turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Kalenin harap olan kalıntılarını iki yarım daire burç, iç surların güneyindeki iki dikdörtgen burç ve bazı sur duvarları oluşturmaktadır. Şehrin batısındaki bir tepede kendini gösteren Develi Kalesi, iç kale, iç sur ve dış sur olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Kale özellikle Selçuklular döneminde aktif olarak kullanılıp, o dönemlerde genişletilmiştir.
Kayseri’de geçireceğiniz günlere Develi Kalesi’ni de dahil edebilirsiniz. Şehrin önemli gezi alanları arasındakiKültepe Örenyeri, Hunat Hatun Medresesi ve Döner Kümbet gezi listenizde mutlaka yerini almalı.
Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi
Kayseri-Melikgazi’de bulunan Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi, şehrin turistler tarafından en çok ziyaret edilen mekanlarından biridir. Konak, tarihi bir değer taşır. 1417-1419 yılları arasında inşa edilmiştir ve haremlik-selamlık olarak iki bölümden oluşur.
Güpgüpoğlu Konağı sonraki dönemlerde yeni eklemelerle genişletilmiştir ve 1995 yılında etnografya müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Güpgüpoğlu Etnografya Müzesi’nin haremlik bölümde; sofa, haremlik odası, gelin odası, günlük yaşamın geçtiği oda, misafir odası ve gelin-damat odası bulunmaktadır. Müzenin alt katı sergi salonu olarak kullanılmaktadır. Üst katındaki odalarda ise; Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait olan çiniler, cam eserler, ahşap ve madeni eserler ziyaretçilerle buluşmaktadır. Aynı zamanda İslam dönemlerinden günümüze kadar gelen sikkeler, bakır ev eşyaları, halılar, kilimler ve el yazmaları sergilenmektedir. Konak Melikgazi ilçesindeki Cumhuriyet Mahallesi, Tennuri Sokak’ta bulunuyor.
Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi, Kayseri gezinize dahil edeceğiniz yerlerin ilk sıralarında olmalı. Hunat Hatun Medresesi, Döner Kümbet, Soğanlı Harabeleri, Kültepe Örenyeri sayfalarımızı tıklayarak şehrin gezilecek yerleri hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Hunat Hatun Medresesi
Bir Selçuklu eseri olan Hunat Hatun Medresesi, Kayseri’nin tarihi izlerinden biridir. Şehrim merkezinde bulunan medrese, esasında bir külliyenin parçasıdır.
1237 yılında I. Aleaddin Keykubat’ın karısı Mahperi Hunat Hatun tarafından inşa ettirilmiştir. Günümüzde hediyelik eşya çarşısı olarak hizmet veren medrese, 1929 yılında arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktaydı. 1969 yılından 1998’e kadar ise etnografya müzesi olarak kullanılmıştır. Bugün bir hediyelik eşya çarşısı konumunda olan Hunat Hatun Medresesi, Kayseri gezinizde ziyaretlerinizi bekliyor olacak. Bir tarihi yapının içerisinde sevdiklerinize hediyeler almak oldukça keyifli zamanlar geçirmenizi sağlayacak.
Tarihi dokuları arasında yapacağınız gezinize; Karatay Han’ı, Döner Kümbet’i, Kültepe Örenyeri’ni ve Soğanlı Harabeleri’ni dahil edebilirsiniz.
Karatay Han
Kayseri’nin Bünyan ilçesinde bulunan Karadayı Köyü sınırlarında olan Karatay Han, Anadolu Selçukluları’nın şehre hediyelerinden biridir.
1240-1241 yılları arasında yapılan Karatay Han, yazlık ve kışlık bölümler olarak iki kısma ayrılmaktadır. Yazlık, avluludur ve üzeri açıktır. Kışlık bölümün üzeri ise tamamen kapalıdır. Yazlık bölümün taç kapısında bulunan geometrik, insan, hayvan tasvirleri ve bitkisel motifler dikkat çeken ilk detaylar arasında. Selçuklu Sultanı Celalettin Karatay tarafından yaptırılmış olup; şehrin turistik gezi alanlarının başında gelir. Merinos Parkı’yla, Geruş Sinagogu’ya, Ağlayan Çınar’ıyla, Nikaia Antik Kenti’yle,Softaboğan Şelalesi’yle ve diğer tüm tarihi-doğal güzellikleriyle Bursa sizleri bekliyor.
Erciyes Dağı
Kayseri’nin sembolü olan Erciyes Dağı, hafızalara kazınan heybetiyle ve zirvesinden hiç eksik olmayan karıyla dağ turizminin önemli noktalarından biridir.
Kayseri il merkezine 25 kilometre uzaklıkta olup, zirvesi 3.916 metreye kadar ulaşır. İç Anadolu bölgesinin en yüksek dağı olan Erciyes hakkında coğrafyacı Strabon; zirvesinde karın hiç erimediği ve açık bir günde zirvesine çıkıldığında Akdeniz ve Karadeniz’in görülebildiğini söylemiştir. Fakat dünyanın yuvarlaklığı sebebiyle bu mümkün değildir. Uzaklaştıkça yakınlaşan, yakınlaştıkça uzaklaşan dağ olarak bilinen Erciyes, kış turizminde önemli bir yere sahiptir. Erciyes Kayak Merkezi’nde kış tatilinizi geçirirken, bir yandan da dağ tırmanışları yapabilir ve doğa yürüyüşleri sırasında yeni yerler keşfedebilirsiniz. Türkiye’nin önemli turizm parçalarından biri olan Erciyes Dağı’nda günlerin tadını çıkarırken Kayseri’nin tarihine de yakından şahit olmayı unutmayın. Şahruh Köprüsü, Döner Kümbet ve Kültepe Örenyeri’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Erciyes Kayak Merkezi
Türkiye’nin kış turizm açısından en önemli 3. bölgesidir Erciyes Kayak Merkezi. Kış tatillerinde ilk tercih edilen yerler arasındaki Erciyes Kayak Merkezi, kış mevsimine girdiğimiz şu aylarda yeni misafirlerini bekliyor.
Erciyes, aynı zamanda Türkiye’nin en büyüleyici manzarasını sunarken, diğer taraftan doyasıya kayak yaparak eğleneceğiniz noktalar arasındadır. Kayseri-Erciyes’te bulunan kayak merkezinde kayak sporu için malzemeler satın alabileceğiniz yerler bulabilir ve kayak hocalarından özel dersler alabilirsiniz. Şehrin 25 kilometre güneyinde yükselen kayak merkezi, İç Anadolu’nun da önemli turizm alanlarındandır. Kış sporlarına yoğun ilgisi olanların tercih ettiği Erciyes Kayak Merkezi’ne yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.
Aralık-Nisan ayları arasında istediğiniz kadar konaklayıp tatilin tadını çıkaracağınız kayak merkezinde kar kalınlığı 50-100 cm civarındadır. Türkiye’nin kış turizmi açısından önemli olan noktaları arasında; Palandöken Kayak Merkezi, Saklıkent Kayak Merkezi, Yıldıztepe Kayak Merkezi, Kartepe Kayak Merkezi, Kartalkaya Kayak Merkezi, Ilgaz Kayak Merkezi ve Bozdağ Kayak Merkezi de bulunmaktadır.
Şahruh Köprüsü
Dulkadiroğulları döneminden kalan önemli bir tarihi eser olan Şahruh Köprüsü, Kayseri’de bulunmaktadır. Kızılırmaküzerine kurulmuştur ve uzunluğu 144,5 metredir.
Hangi dönemde yapıldığı hakkında bilgi olsa da tam olarak tarihi ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Fakat Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu Şahruh Bey’in yaptırdığına dair düşünceler vardır. Sarıoğlan ilçesi, Karaözü Köyü’nün girişinde bulunan köprü, günümüze kadar sağlam gelmeyi başarmıştır.
Köprüyle ilgili bir rivayette vardır. Uzun yıllar insanların Kızılırmak’ın üzerinden geçmek için kullandığı köprü, bir gün düğün alayı yapıldığı sırada çökmüş. O sırada üzerinde 300 atlı ve 500 insan varmış. Kızılırmak’a düşen onca insanın kimisi sulara kapılıp yok olmuş, kimisi kurtulmayı başarmış. Kayseri geziniz sırasında Şahruh Köprüsü’ne de yer verebilirsiniz. Kayseri Kalesi, Döner Kümbet, Kültepe Örenyeri, Sultan Sazlığı, Kapuzbaşı Şelalesi şehrin gezilecek yerleri arasında.
Kayseri Kalesi
Kayseri il merkezinde bulunan Kayseri Kalesi, büyük bir tarihe sahiptir. Hala önemli bir kale olma özelliğini kaybetmeyen Kayseri Kalesi’ne ait ilk bilgiler M.Ö. 238-244 yıllarına dayanmaktadır.
Bölgede İmparator Gordianus döneminden kalan sikkeler bulunmuştur. Tarihi boyunca birçok medeniyet için önemli olan bu kale; Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamanoğulları ve Osmanlılar tarafından onarılmıştır. Dış surlarına nazaran iç surlarının büyük bir bölümü günümüze kadar gelmiştir. Kayseri tatilinizde bu kaleyi mutlaka görmelisiniz. Hala heybetli ve hala görkemli… Kayseri gezinize dahil edeceğiniz bu tarihi yapının ardından; Döner Kümbet, Şahruh Köprüsü, Soğanlı Harabeleri, Kültepe Örenyeri ve Sultan Sazlığı ziyaretleriniz bekliyor olacak.
Döner Kümbet
Halk arasında Döner Kümbet olarak adlandırılan Şah Cihan Hatun Kümbeti, Kayseri-Talas’ta bulunmaktadır.
1276’da Selçuklu Sultanı I. Alaeaddin Keykubad’ın kızı Şah Cihan Hatun adına yaptırılmıştır. Silindirik bir gövde özelliği taşıyan kümbetin, 12 köşeli gövdesinde bitkisel ve geometrik kabartma süslemeleri vardır. Selçuklu eserlerinin en güzel örneklerinden biri olan Döner Kümbet’in yıl içerisinde yapılan ziyaretçi potansiyeli fazladır.
Kayseri gezinizde, gezi listenize ekleyeceğiniz olan Döner Kümbet’in ardından; Soğanlı Harabeleri’ni, Kültepe Örenyeri’ni, Kayseri Kalesi’ni, Sultan Sazlığı’nı ve Kayseri Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Harika bir Kayseri turu sizleri bekliyor.
Soğanlı Harabeleri
Kayseri’nin tarihi alanlarından biri olan Soğanlı Harabeleri, zengin kalıntılarıyla bu bölgeye gelen ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerler arasındadır.
Yerleşim alanı olmaya Roma döneminde başlamıştır ve harabelerin içinde kaya kilise ve mağaralar bulunmaktadır. Soğanlı Harabeleri’nin taş mekanları Bizanslılar tarafından yerleşim yeri ve kilise olarak kullanılmışken; Romalılar döneminde ise mezarlık olarak kullanılmıştır. Harabelerin içinde yer alan Karabaş, Tokalı, Yılanlı ve St. Barbara Kiliseleri hem günümüze kadar sağlam gelmeyi başarmış hem de ziyaret sırasında en çok dikkat çeken noktalardır. İç süslemeleri ise oldukça ilgi çekicidir.
Soğanlı Harabeleri, bir açık müze konumundadır ve hala ziyaret edilebilecek cezbedici yerler arasındadır. Kayseri il merkezine 80 kilometre, Göreme ve Ürgüp’e 70 kilometre ve Yeşilhisar ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıktadır. Kayseri gezinizde Soğanlı Harabeleri’ni gezip keşfettikten sonra; Kültepe Örenyeri’ni, Sultan Sazlığı’nı Kapuzbaşı Şelalesi’ni, Kayseri Kalesi’ni ve Kayseri Arkeoloji Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Kültepe Örenyeri
Kayseri’de bulunan Kültepe, yapılan her kazılarda ilgi odağı olmayı başarmış önemli bir yerleşim alanıdır. İl merkezine 21 kilometre uzaklıktaki Kültepe, Karahöyük Köyü yakınlarında bulunmaktadır. M.Ö. 2000’li yıllara dayanan köklü tarihiyle birlikte, aynı zamanda Hititlerin ilk kurduğu şehir olarak bilinir.
Kayseri Kültepe’da yapılan ilk araştırmalar 1800’lü yıllarda olup en eski yazılar ortaya çıkarılmıştır. 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından yapılan arkeolojik kazılar ise Özgüç’ün ölümünün ardından hala devam etmekte olup; Asurca çivi yazıları çözülmüş ve Kültepe tabletleri gün yüzüne çıkarılmıştır. Karum ve Höyük alanlarından çıkarılan resmi ve dinsel yapılar, dükkanlar, evler ve atölyeler açık hava müzesi adı altında sergilenmektedir. Birçok dönemde önemini koruyan Kültepe, aynı zamanda turistik bir gezi alanıdır.
Kayseri gezinizde ilk ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri olan Kültepe, sizin için hem eğlenceli hem de bilgi dolu bir tarihi gezi olacak. Ardından; Sultan Sazlığı’nı, Şahruh Köprüsü, Kayseri Kalesi’ni, Kapuzbaşı Şelalesi’ni ve Kayseri Arkeoloji Müzesi’ni gezi listenize ekleyebilirsiniz.
Sultan Sazlığı
Kayseri’de bulunan Sultan Sazlığı, Türkiye’nin en önemli kuş cennetlerinden biridir ve il merkezine sadece 70 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
Develi, Yeşilhisar ve Yahyalı arasında kendini göstermektedir. 1971 yılında Tarım, Orman ve Köy İşleri Başkanlığı’nca koruma altına alınan Sultan Sazlığı, 251 çeşit kuş ve Türkiye’de az sayıda bulunan bin adet flamingonun evidir.
600 bin ördek dışında Karabatak, Kara Sumru, Turna, Balıkçıl, Dikkuyruk ve daha birçok kuşa ev sahipliği yapmaktadır.
Kuş meraklıları ve doğayla iç içe olmayı sevenlerin ilk durağıdır bu bölge. Fazlaca bilgi sahibi olup aynı zamanda güzel bir gün geçirebilirsiniz. Sultan Sazlığı, Kayseri gezisi düşünenler için ilk durak olacak kadar çekici ve şahane. Gezinize bu noktadan başlayıp en keyifli şekilde Kayseri gezinize devam edebilirsiniz.
Kayseri Arkeoloji Müzesi
1969 yılında ziyarete açılan Kayseri Arkeoloji Müzesi’nde eski tunç çağından, Bizans dönemine kadar bir çok eser sergilenmektedir.
Kapuzbaşı Şelalesi
Aladağlar Milli Parkı içerisinde yer alan Kapuzbaşı Şelalesi,Kayseri ilinin Yahyalı ilçesinde yer almaktadır.
500 metrekarelik bir alanda bulunan Kapuzbaşı Şelalesi 7 şelaleden oluşmaktadır. En önemli özelliği ise kaynağından çıktığı gibi sularını döküyor olmasıdır. Yani tam bir görsel şov…
Yahyalı ilçesine 75 kilometre uzaklıkta olup, kendini tabiatın en güzel yerinde saklamaktadır. Suların yükseklikten düşerken çıkan sesleri, hiç duyulmayan bir nağmeyi sanki daha önce dinlemiş hissi verir. Evet, bu his kesinlikle sizin iç sesinizin yansıması. Alıp götürür tüm sıkıntıları. Geriye sadece siz ve benliğiniz kalır. Kapuzbaşı Şelalesi dinlendiren doğasında sizleri misafir etmeye ve muhteşem bir gün geçirmeye davet ediyor.
One Comment